29 Eylül 2020 Salı

pek yakın çok uzak


 

2014 eylül-ekim gibi parasızlıktan kapanan ve tayfanın tamamının katılım sağladığı, onların işlerinin de paylaşıldığı, yani çok kişilikli olan izmiryer6 distro’ya ait websitemiz, 2000 yılı 16 haziran günü, yayın hayatına, sokakedebiyatı.cjb.net isimli bir beleş server üzerinden başlamış idi. son 6 yıldır, ara ara kendi eski e-zine’mizi oluşturmaya çabalasak da, bu konuda pek başarılı olamayıp, unpz ve unthatow isimlerinde, biri kişisel biri kolektif için olan iki blog üzerinden, dijital yayıncılıkçılık hayatımızı sürdürmüş idik. şimdi, bu sene sonuna değin, yeni e-zine’mizi, sadece kendime has bir şekilde ve kendi ürettiğim ıvır zıvırlarla, tek kişilik bir ofışıl vebsayd olarak hazırlıyorum efenim. tıpkı daha önce de olduğu gibi, geriye doğru güncellemeler ile, upgrade ederek, ve yeri geldiğinde yeni haberlerden de haberdar edilmek isteyenleri haber ederek, sanal alemdeki varlığımızı sürdüreceğiz.. (what is the varlık? – gzu / ‪”j’ai vu l’être, seul, mourir devant une foule entière”‬ arkana)

ancak şunu belirtmekte yarar görüyorum. artık kağıda baskı ve işportaL faaliyetler olmayacak. gereği yok. sonra hesaplaşırız. nasılsa haklıyım, haklansam da daha çok, başkalarını aklama çabasındayken üstelik. ve bir acı tiyatrosu değil bu. acı çekmiyorum çünkü!

virüsperver, virüsmanik, virüsfobik ve buna rağmen sistem karşıtı olduğunu dile getiren kim varsa da, bi siktirip gitsin! hayatımdan..

mutlak değer çizgilerini kaldır ve tüm odaları aynı anda gör

şu saat itibari ile herhangi bir sosyal medya hesabımızın eski işlerliliği olmayacak. eski e-zine’im yıl sonuna kadar tekrar eski haline kavuşmuş olacak.. iletişim için geçerli naneler de işlerliliğini yitirmiştir. öyle efenim. izmirye6 distro adlı boşa çabanın da UNPZ adlı hiçbir sike yaramayan ve olamayan kolektifin de rafa değil çöpe kalktığını (atıldığını demedim) deklare etmemiz istendi zack tarafından.

dahası

distromuz dağılmıştır, artık sadece fanzin “dağıtan” ve arşivci olarak anılan biri olmak istemiyorum. elimdeki sürüsüne bereket fanzinleri de dağıtmıyorum. istemeyiniz. kendi ürettiğim şeylerin basımı ve dağıtımı ile uğraşıyorum. kendime kadar şeycilik.. olduğu kadar.. olsunculuk. olmasa da. olur.

site eski haline kavuşunca ya da yeniliklerden….

haberdar olmak istersen siteyi takip edenko işte. daha ne.

adres: http://unthatow.xyz/

16 Temmuz 2020 Perşembe

yeni yayınımız: Bertolt Brecht-Seçilmiş Şiirler

#new
hazır. basıldı.. / temmuz 2020 CSNS Yayımları
Bertolt Brecht-Seçilmiş Şiirler
çeviri: Şevket Kağan Şimşekalp
kapak görsel: Sonnur Özgül (@ allcolorsareb )
Dağıtım: İzmiryer6 distro
Baskı adeti: 1+1+1 şeklinde bittikçe veya sipariş geldikçe basılarak sonsuza dek.
Dizgi: esçûmênto


15 Temmuz 2020 Çarşamba

fuck reaILLty



bir kişi başlayıp üç beş on derken bir ara 70-80 kişiye çoğalıp sonra gene en başa dönüp sıfıra yakınlaşan ve sadece zine basmak değil bir mücadele ve eylemlilik halini, yola çıktığı 24 yıl öncesinden beri sürdürmeye çabalayan distromuz; (ama aslen oluşamayan kolektifimiz) aşağıda sarf edilen cümlelerin her satırına eş değer düşündüğünden ve yaşadığından, burada da paylaşmak istedik..
he okuyan olur mu? okumadan beğeni atan da olur kıstas o matematik formülüne dönen sosyal medya ise kaale de alınır amaç sayılar olunca ama.. sokaktaki var olma ve temas etme/kurma mücadelemize ekrandan çıkılıp paslaşak denir mi, asıl derdimiz o.. bizim de. 👇
------------

"Şurada iki satır derdimizi anlatıyor, yolumuzu, yöntemimizi aktarmak için çaba sarf ediyoruz etmesine de bunlar bir halta yarıyor mu, pek emin değilim. Zaten oldum olası sosyal medya gibi dolayımın egemen olduğu ortamlara şüpheyle yaklaşırım. Buraya çok önem de atfetmiyorduk aslında, "sanal aktivizm" bizim için mizahi içeriğini yitirmiş bir karikatüre denk düşüyordu. Lakin bir biçimde sözümüzü dolaşıma sokmak için zorunlu olarak bu tür mecraları da kullanmalıydık. Nitekim yıllardır bildiğimiz gibi kullandık, ilkelerimize, gerçeğimize sadık kaldık, arkasında durmadığımız sözü söylemedik. Söylediğimizi yaptık, yaptığımızı savunduk. Samimiyetimizi sınamak isteyen herkese de hodri meydan, dedik. Aynı dertten mustarip olduklarımıza, benzer acılarla kavrulduklarımıza ses vermek, azınlığın azınlığı olsak da yalnız olmadığımızı göstermek istiyorduk.
Birçok arkadaşımız, yoldaşımız bunu kaldıramadı, yolda döküldü. Gücü tükenenleri de gördük, henüz koşmaya başlamadan yorulanları da. Sistemin kültürel ve siyasal hegemonyasına boyun eğmemek, hedonizmin kışkırtıcı çağrılarına direnmek, dik durmak kolay değildi. Nitekim bu süreçte sırtımızdan bıçak yaraları da hiç eksik olmadı.
İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor, sonuçta öğrenmenin de sonu yok. Ben de son günlerde fark ettim ki, çevremizde samimiyete, mücadeleye, hakikate, isyana, yıkıma ihtiyacı olan pek kimse kalmamış. Herkes kendi kıçını kurtarmanın, bir yandan -miş gibi yaparak anarşistçilik oynarken asıl olarak yolunu bulmanın derdinde! Şu platformdan reel hayata taşıyabildiğimiz ve samimi bir hukuk geliştirebildiğimiz insan sayısı o kadar sınırlı ki, insan nasıl yorumlasa bilemiyor. Ortada bir sorun var ve o sorunun adı samimiyetsizlik!
Basitçe örneklemek istiyorum: Şurada ifade ettiklerimize sempati duyan, beğenisini belirten insanların bir kısmının ve burada yazılanları okumaya bile üşenenlerin büyük çoğunluğunun aynı mecrada yarı çıplak fotoğraflarını paylaşan birtakım şahısları beğeni ve mesaj bombardımanına tutmasını nasıl okumak lazım acaba?! Kendi bedeninin menajerliğine soyunarak tatmin olan veya herhangi bir çıplak fotoğraf keşfedip üç dakika içinde beğeni yağmuruna tutmak için bilgisayar başına oturan "anarşistlere" biz neyi anlatıyoruz?!
Açıkçası bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.Bu dünyanın kurallarına,normlarına uymadığımız/ uyamadığımız için kendimize uyumsuzlar, dedik. Ben kendi adıma, her şeyin meta haline getirildiği günümüz koşullarında herkes yolundan dönse de nefes aldığı sürece Don Kişot misali yeldeğirmenlerine kılıç sallamaya devam edecek olanlara sesleniyorum sadece. Dolayısıyla diğerleri siktirsin gitsin, kendilerine uygun mecraları takip etsin. Zaten gerçek hayatta yolumuz kesişmiyor, burada da yüz göz olmayalım."
source: https://www.facebook.com/izmiryer6Distro/posts/2093408110803609

20 Ocak 2020 Pazartesi

taşındık

edit: hala burdayız. yakında yeni e-zine'mize hem blog hem bura taşıncak. olamadı. parasal sıkıntıya düşüldü e-zine kapandı.. güzeldi ama la..

bir takım işlerimizin pdf'lerini şuree attık ama, pdf sevenler derneğinden hazzetmiyoz gerçi, sokak seviyok, konserde stand açmayı seviyok, fotokopyacıya gitmeyi, 30 kilo yük ile çantanın sapını kopartıp komik duruma düşmeyi ama yılmamayı seviyok. neyse sikerler.. link bu: https://en.calameo.com/accounts/6292566

ama yine de müzik dinleyek: https://youtu.be/uLiyl0e47AE --

17 Ocak 2020 Cuma

"bu şehrin şakaları beni bi gün gebertçek"

bir zamanlar güzel bir ihtimaldi, 2000 yılında tek başıma kurduğum kolektif.. zaman geçtikçe ve birileri eklemlendikçe, yan/alt projeler oluşup/üstlenilip, etkinlikler/eylemlilikler çoğaldıkça, ismi sokak edebiyatı'ndan izmiryer6 distro'ya oradan da alt label'lar çoğaldıkça U.N.P.Z olarak değişti ana label adı. açılığımı UnthatowN ProjectZ idi. unthatown ise, undertown kelimesinin, nigga argosunca yazım şekli idi.

zaman geldi geçti, önce 2014 yılı haziran sonu başıma gelen tahlihsizlikler sonucu, 13 gün kaldığım araf'tan sağ çıkınca, ne e-zine ne de o eski arkadaşlıkların hatrı kalmıştı. tek başıma tekrar çalışmaya başlayıp bir şeyleri toparlamaya çalışsam hatta toparlar gibi olsam da, ki 2016 ocak ayında açtığımız "pinero tükkan" isimli underground/altkültürel bir takım ivlenmelerin dükkanı ve ofisi olucak bir mekanı açınca umutlar tazelese de (ki ömrü beş ay sürmüştü) tekrar her şeyin boka sarması ve en nihayetinde 2018 yılı içinde tamamen yalnız başıma kalmamla sonuçlanması, kaçınılmaz bir sonuç mu diye düşünüyorum, şu evden hastane işlerim dışında çıkmadığım üç aydır. galiba öyle. galiba bir şeyleri fazla zorlamamak lazım ki ben 20 yıl zorladım.

Kolektif, evden pek hatta neredeyse hiç çıkmadan, kimseye ilişmeden, hayaletlerimle birlikte kendi hayal alemimde devam ede dursun. yeni e-zine'nemize de geçmişte ki anekdotların dökümünü not düşmüş olalım, gelecekte ki hareketliliklerimizin yerel zeminde ki mevzilenmeleri ile bir ilgili bir takım lakırtıları da duyururuz. ancak etkinlik metkinlik, fanzin dağıtmak vs yok, gereği de yok, bunları sikleyen de yok, ürettiğim işleri de basılı edinmek isteyen, fotokopicimin kapı numarasını ezberler artık.

zaman değişti. ortam değişti. buraya uzun uzun teferruatlı açıklamalar yazmak abes olur, bunun anlamı da gereği de yok hem. bir zamanlar yazılan UNPZ isimli hayalete dönen kolektifimin tanıtım metni ve diğer zırvaları aşağıda: Tanıtım Broşürü (issuu): https://issuu.com/girdapzackunthatow/docs/unpz-ver10
yakın bir zamanda, kendi kiraladığım server'a geçerek eski (6 yıl önce benim parasızlığım diğerlerinin lakaytlığından umursamazlığından vs kapanan) geniş kapsamlı e-zine'ımı tekrar aktif edicem, o zamana kadar bu metin, burada ve diğer kişisel blog'da dursun..