SSS

SIK SORULAN SORULARa akıl almaz cevaplar..
akıl almaz sorulara, SIK VERİLEN CEVAPLAR

Aşağıdaki sorular, gerçekten sorulmuş olan şeylerdir, bazıları oldukça saçma gelse de, yapçek bir şey yok.. Aradığınız cevaplar, bu soruların içinde yoksa bize gelip sorabilirsiniz elbette ama zaten burada cevap verdiğimiz konularda bir e-posta atıp soru yöneltirseniz, o sorulara kayıtsız kalınacaktır. ha geçmişte de zaman aman olduğu gibi, eleştirel bakış açınız bok atmaya meyilli ise, sorun değil, fanzinde “okuyucu mektupları” köşesi var, paylaşırız, paylandığımız kısımları..

CSNS Yayınları’nın üstlendiği bir misyon var mı? Amacınız ne?
Hayır yok efendim, bugüne kadar da hiç olmadı.. o kendi halinde takılıyor, kimseye bulaşmaya, bir şeyleri kanıtlamaya, birileriyle sidik yarıştırmaya ne hevesi ne de takati var. “hey! biz şunu başarıcağız” gibi bir iddiası da yok. arzulanan şey, bir şeyleri başarmak değil, kendi yayınlanma, dağıtım ve paylaşım alanını oluşturmak; en kısa tabirle, kendi yaşama alanını oluşturmaktır. Bu alan ufacık da olabilir… büyümeye, yayılmaya ihtiyacımız yok… böyle bir şey olursa da kendi kendine olur zaten. relax jessika relax..

Sokak Edebiyatı’nın yayın formatı nedir?
Girdap’ın hoşuna giden her şey yayın formatına uyar. Girdap’ta sadece arkadaşlarının ve hatunların yazısını onaylar. İnanılan bu çünkü. Ama tabii ki böyle bir şey yok. girdap orada bir diktatör de değil.. sadece ateşi yaktı o, birileri gelip odun atmasa, bu ateş yanmaya devam etmezdi. Ha tabii bazıları o odunla kafamıza vurmayı da denedi ya, neyse... Yayın formatı? Siz gönderin biz uyup uymadığına karar veririz.. ki zaten fanzinlerde yer alan bir dolu içeriğin bir kısmına göz atabilecek kadar zaman ayırmanız, yayın formatı hakkında da az çok fikir sahibi olmanızı sağlayabilir gibimize geliyor…

Sokak edebiyatı’nın yayın formatı, aslında gerçekten iyi olduğunu düşündüğümüz, en azından bizce iyi olan, ruhumuza hitap edebilen, çalışmalardan oluşur,

Sizin formatınızda yazmak istiyorum, önerileriniz nedir?
Öneri yok. sen bildiğin gibi yazarsın. Uygunsa alınır. Uydurma şeye gerek yok.

Yazıların onay süresi ve olumlu olumsuz geri dönüşler niçin çok gecikiyor?
Yazıları okumaya zaman bulamıyoruz. Gerçekten.. Acele etmiyoruz o yüzden, kimseye haksızlık olmasın diye. yazı onayına özen gösterdiğimiz için geri dönüşler gecikiyor.

Bazı yazılar sitede hemen çıkarken bizimkiler uzun süre bekliyor.
O bazı yazıların yazarları bu sitede dört beş yıldır var ve artık onay beklemiyorlar, yeni yazan insanlar bir süre daha beklemek zorunda..

Bu durum hiyerarşik bir düzen anlamına gelmiyor mu?
Hayır gelmiyor, ama sence öyleyse, buna inanmaya devam et.. bu ülkede de 50 yıldır aç yaşayan insanlar var ama yirmilerinde gemi sahibi olanlar da var, bence asıl eşitsizlik orda, gidin onu düzeltin önce. Bizim her şeyi doğru yapmaya niyetimiz yok.

Fanzinden dergiye geçmekteki amacınız nedir? Bu şekilde, fanzin kültürüne ihanet etmiş olmuyor musunuz?
Sen gel on sene bu ülkede fanzin çıkarmaya çalış, milyarlar kaybet, her şey götünde patlasın, dağıtacak bir kitapevi bulama, şehir dışına fanzin göndereme, sonra gel bunu tekrar konuşalım. Tek amaç dağıtımı ve geri dönüşümü belki biraz daha kolay yaparız düşüncesi. Ama kendimizi dergiye uyduracak değiliz, bu formatta kültür bakanlığınca onaylanmıyorsak, keyifleri bilir üst düzey düzenbazların.. fanzin daima var olur bu oluşumda zaten.. nerde geldiğimizi bir gün unutacak değiliz. Dergi ayrı bir şey, fanzin ayrı bir şey, elmayla armutu karıştırmıyoruz, fanzinden dergiye dönme çabası yok, zaten fanzin çıkarmaya devam ederken, onu kesintiye uğratmadan düşünülen bir şey.


Fanzine nasıl içerik gönderebiliriz?
e-posta yolu ile, posta yolu ile, ve İzmir’de isen elden ulaştırabilirsin..

Siteye yazı gönderme paneli niçin kaldırıldı?
Eskiden siteye üye girişi yaparak içerik gönderilebiliyordunuz evet, ama bundan sonra şöyle bir karar aldı girdapinokyo; “sitenin herhangi bir alanına çalışmalarınızın yayınlanabilmesi için, öncelikle bugüne kadar yaptığınız çalışmaların bir çoğunu mail yolu ile bizlere ulaştırmanız gerekmekte ya da internet üzerinde yayınlandığınız bir alan varsa (blog, devianart, e-zine vs.), adresini bize iletmeniz yeterli. Geç de olsa size olumlu\olumsuz bir cevap veririz. Verilen cevap sonrası bizimle ilgili düşünceleriniz değişirde bir küfür maili atarsanız, işte onu direkt fanzinde yayınlarız, bu olur bak, sorun değil.. Kısaca sokak edebiyatından ne anladığınız bizim için daha önemli...
Ayrıca göndereceğiniz yazıları lütfen önce bir kez de kendiniz okuyun ve yazım hatalarını giderin, smile içeren, mail-msn şivesinde yazılmış yazıları veya baştan sona kötü bir Türkçe ile yazılmış metinleri yayınlamıyoruz… sonuç olarak yeraltı edebiyatı adı verilen şey de, dilin kendisini değil, yapısını bozar bozabiliyorsa! Gerçi Yeraltı edebiyatı adında bir tür de yok ya aslında, ama yine de aşağıdaki metin karnınızı doyuracaktır:

“Biçim açısından karşı çıkış:
Klasik ve yerleşik anlatım biçimlerine karşı underground yazarlar, biçim açısından karşı çıkışlarını farklı tekniklerle gerçekleştirirler. Doğaçlama parçaları akan metnin arasına yerleştirerek anlatıyı kesintiye uğratırlar. Birbirinden farklı ya da birbiriyle pek ilgisi olmayan motifleri peşpeşe dizip anlatının akışını bozarlar. Farklı zaman dilimlerini, gerçeklik algılarını ve halüsinasyonlara gerçekleri içiçe geçirerek, karıştırarak anlatıda değişik bir boyut yakalamaya çabalarlar. Nesneleri deformasyona uğratıp, okurun bildiği nesneyle kendinin yarattığı ya da kurduğu nesne arasındaki farklılıkları belirgin kılarak okuru yabancılaştırırlar. Kimi underground yazarlar da farklı anlatı tekniklerini birarada kullanıp, yapıtlarını kendilerinin üzerine inşa ederler. Bu tür yöntemlerle alışıldık biçimsel kalıpları kırmaya çalışan yazarlar genelde cesur deneysel arayışlara girişmişlerdir.

Dil açısından karşı çıkış:
Daha önceki dönemlerde yazın alanında rahatlıkla  kullanılmayan birtakım sözcüklerin ve sokak dilinin yazında önem kazanması, underground yazarlar sayesinde gerçekleşmiştir. Ancak bu dil özellikleri daha sonraki birtakım yazarlar tarafından doğrudan pornografik sahneler yaratmak için kullanılmış ve asıl amacından saptırılmıştır. Sözcükler ‘irkiltici olma’ işlevini yitirmiş, ‘tahrik etme’ amacıyla kullanıldıklarını belli eden bir yapıda ‘yoksullaştırılmış’lardır. Sokak dilinin kullanılması ve çeşitli azınlıkların bildik sözcükleri farklı anlamda kullanmaları özelliklerinden yararlanılması da underground yazına değişik bir çeşni getirmiştir.
Underground yapıtların geneline baktığımızda, sık sık düşülen tuzakları da gözardı etmememiz gerekir. Underground kavramı, ilk anda pornografiyi, kitsch’i çağrıştırdığı için, genelde pornografik ürünleri ve kitsch ürünleri underground olarak değerlendirmek hatasına sık sık düşülmektedir. Underground, ‘pornografik olan’ı içerebilir ya da ‘kitsch estetiği’nden veya ‘katışıklılık estetiği’nden yararlanabilir. Ancak, bu da, her underground yapıtın pornografik veya kitsch olmasını gerektirmez.” Alıntı birikim dergisindeki bir yazıdan alınmıştır


gönderilen içerikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Birkaç eski eleman bakıyor, onaylarlarsa alınıyor.. bakarlarsa onaylanıyor,.. girdap onlara gönderirse bakıyorlar… ama girdap göndermiyor..  girdap sen ne işe yarıyorsun abi anlatsana?
- abi ben burada duruyordum, biri geldi bir yazı tutuşturdu elime, “bu nasıl sence” diye sordu, adımız çıktı sonra..

Şaka bir yana, gelen içeriğin türüne göre değerlendiren insanlar ve işleyen süreç değişik oluyor. Örneğin bir yazı gönderildi ise, içeriksel açıdan, felsefik bir alt metin açısından, kurgusal anlamda, cümle yapısı ve akış anlamında ve son olarak gerçekten hissedip hissedemediğimize göre bir değerlendirme yapıyoruz, birkaç kişi görüş belirtiyor. Gönderilen içerik müzik üzerine ise, türüne göre değerlendiren insanlar değişiyor, o müzik türü hakkında yeterli bilgi birikimi olan bir arkadaş ile müzikal anlamda teknik altyapısı olan birileri değerlendiriyor. Eğer görsel bir içerik gönderildi ise, yine benzer süreçler işliyor. Eskiden işlemiyordu, artık işleyecek. Hatta ilerleyen zamanlarda, yazı yazmak isteyip yazamayan arkadaşlara ilham perisi servisimiz bile olabilir…

Yayınlarınızı nasıl edinebiliriz?
İzmir İstanbul Ankara dışındakiler, kargo ücretini fotokopi ücreti ile birlikte öderlerse, adreslerine teslim edilir. Diğer şehirler için bilgiler websitemizde mevcut. Fanzin maliyetleri 40 kuruş ile 2 lira arasında değişir, sayfa sayısına göre ama kitapevine bıraktıklarımızın fiyatları farklı olur, gerçi kitapevlerine genelde ücretsiz bırakırız fanzinleri… ha birde yayınlarımızı bizim dışımızda biri çoğaltırken size fazla fiyat çekerse mesuliyet kabul etmeyiz…

Kargoyu karşı ödemeli gönderemez misiniz?
geriye dönen 47 kargodan sonra bu karara vardık, maddi durumumuz bedava fanzin dağıtmaya yetmiyor, üzgünüm ama izmir dışındaki arkadaşlar kargoyu önceden ödemek zorunda..

fanzinlerin pdf formatı yok mu?
Yok.. bi kez daha biri pdf yap gönder derse, üçüncü dünya savaşını başlatırım. Ama dilersen mdf formatı var, kafaya kafaya..

Müzik çalışmalarımızı hangi kriterlere göre değerlendiriyorsunuz?
tür fark etmez, kayıt kalitesi de fark etmez eğer anlaşılıyorsa sound ve vokal! siz gönderin, yayınlayacağımız demolar için…

Yeraltından çıkan sanatsal ürünlerde ayrımcılık yapıp bazılarını kabul edip bazılarını etmemek, yeraltı kültürüne aykırı değil mi? ? (aha bu salak sorunun benzerini soran arkadaşlar benle tekrar iletişim kurarsa, siteyi onlara devretçem)
Yeraltından çıktığına inanmıyor olamaz mıyız? Yada biz yeraltı değilizdir belki. (yeraltı biziz diye bi’ iddiamızda olmadı ki hiç) onlar ve biz diye ayrım yaptığımızı da kim söyledi? Sadece bir duruşumuz var, bazı şeyler uyar bazıları uymaz. Bizimde uymadığımız sürüyle yer var. napalım şimdi, gidip kapılarına mı dayanalım onların? [harbi bi ara düşüneyim ben bunu, -ve ork’ları toplayıp elf’lere dalar girdo]

Yazımı neden onaylamadınız?
Hatırlamıyorum.

Toplantılarınıza katılmak istiyorum ama biraz anlatır mısınız?
Sen gel katıl, paso gülüyoz, bi’ de fanzin katlıyoz. Üçüncü olağan kurultay toplanmıyor. Bi’ kaç kafadan çatlak adam, bi’ iki hatun, muhabbet ediyor hepsi bu… adı toplantı sadece. ayak da duracak halimiz yok, nasıl toplanalım..

Politik bir amacınız var mı?
Var, ülkeyi ele geçirmek, hatta dünyayı.. bizi ele geçirenlerden yakamızı kurtarabilirsek tabii.

Şaka bir yana, politik bir duruş var, politik bir amaç yok.. girdap faşist ve kapitalist  mesela, diğer editörler farklı düşünüyorsa, bu da onların görüşü olur, sokak edebiyatının hiç bir konu da ortak bir görüşü olmadı bugüne dek, olması da gerekmiyor. Hiç bir konuda ortak bir amacımız yok, kendi yaşama alanımızı oluşturmak dışında,  o yüzden her editörün kendi fikridir ne yöne gitmek istiyorsa gider, bu problem olmaz, sadece kapitalizmi savunan varsa bir an önce kafasına kurşunu yer. “Oha lan faşist misiniz oğlum” Ne olduğumuzu biz de bilmiyoruz yavrucum. fanzinciyiz diyelim geç diğer soruya..


Alt kültürel sanat kolektifi ne anlama geliyor.
İçerisinde sanatın her dalını barındıran, popülerizm etkisine tutulmayan bir saçmalık bu. inanmayın böyle şeylere..

Sokak edebiyatı 10. yıl etkinliğinden bahseder misiniz?
Tahmini 2010 yılı son baharında yapmak istediğimiz, bir etkinlikti. İzmir İstanbul Ankara diye düşünmekteydik. Olmadı. Umarız gelecekte bilmemkaçıncı yıl etkinliği olacak..
Koca sponsorlarla çift yıldızlı panellerde yaldızlı geceler düşlemeyin. [öyle şeyler yapanlar var zaten] Ufak döküntü bir mekan iş görür. Üç beş grup.. Konuşmalar.. falan filan.. fanzinler ve elbette  fanzinler..  (he bu arada, 10. Yıl etkinliği olmadı ama, sokak edebiyatı gecesini, her yıl düzenleyecez gibi olm. Bak sen şu işe)

Ben hiç bir şey yazmam çizmem, aranıza katılabilir miyim?
Gel bi’ çayımızı iç, ne demek, o kadar çok yazmayan adam var ki aramızda, yazmak ne ki hem? 

İmlanız bozuk, biraz düzeltseniz?
Tipimizde bozuk, biraz düzeltseniz? İmlaya takılmayın, bozuk falan değil. Sadece bazı hatalar var sitedeki eski yazılarda ve fanzinlerde. onlara da bir ara çeki düzen verilecek, yeni yayınlarımızda bu konuya dikkat etmekteyiz ama noktanın nerde durması gerektiğine biz karar veriyoruz. Cümle yapısı bozuk diyenler de var, ama toplumun yapısı bozuk zaten, bırak cümle yapısı da bozuk olsun, ne var bunda, e tabii gerçekten bozuksa…



e-posta: sokakedebiyatizine@gmail.com

tel: 543 420 6675 (girdo)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder