15 Temmuz 2020 Çarşamba

fuck reaILLty



bir kişi başlayıp üç beş on derken bir ara 70-80 kişiye çoğalıp sonra gene en başa dönüp sıfıra yakınlaşan ve sadece zine basmak değil bir mücadele ve eylemlilik halini, yola çıktığı 24 yıl öncesinden beri sürdürmeye çabalayan distromuz; (ama aslen oluşamayan kolektifimiz) aşağıda sarf edilen cümlelerin her satırına eş değer düşündüğünden ve yaşadığından, burada da paylaşmak istedik..
he okuyan olur mu? okumadan beğeni atan da olur kıstas o matematik formülüne dönen sosyal medya ise kaale de alınır amaç sayılar olunca ama.. sokaktaki var olma ve temas etme/kurma mücadelemize ekrandan çıkılıp paslaşak denir mi, asıl derdimiz o.. bizim de. 👇
------------

"Şurada iki satır derdimizi anlatıyor, yolumuzu, yöntemimizi aktarmak için çaba sarf ediyoruz etmesine de bunlar bir halta yarıyor mu, pek emin değilim. Zaten oldum olası sosyal medya gibi dolayımın egemen olduğu ortamlara şüpheyle yaklaşırım. Buraya çok önem de atfetmiyorduk aslında, "sanal aktivizm" bizim için mizahi içeriğini yitirmiş bir karikatüre denk düşüyordu. Lakin bir biçimde sözümüzü dolaşıma sokmak için zorunlu olarak bu tür mecraları da kullanmalıydık. Nitekim yıllardır bildiğimiz gibi kullandık, ilkelerimize, gerçeğimize sadık kaldık, arkasında durmadığımız sözü söylemedik. Söylediğimizi yaptık, yaptığımızı savunduk. Samimiyetimizi sınamak isteyen herkese de hodri meydan, dedik. Aynı dertten mustarip olduklarımıza, benzer acılarla kavrulduklarımıza ses vermek, azınlığın azınlığı olsak da yalnız olmadığımızı göstermek istiyorduk.
Birçok arkadaşımız, yoldaşımız bunu kaldıramadı, yolda döküldü. Gücü tükenenleri de gördük, henüz koşmaya başlamadan yorulanları da. Sistemin kültürel ve siyasal hegemonyasına boyun eğmemek, hedonizmin kışkırtıcı çağrılarına direnmek, dik durmak kolay değildi. Nitekim bu süreçte sırtımızdan bıçak yaraları da hiç eksik olmadı.
İnsan her gün yeni bir şey öğreniyor, sonuçta öğrenmenin de sonu yok. Ben de son günlerde fark ettim ki, çevremizde samimiyete, mücadeleye, hakikate, isyana, yıkıma ihtiyacı olan pek kimse kalmamış. Herkes kendi kıçını kurtarmanın, bir yandan -miş gibi yaparak anarşistçilik oynarken asıl olarak yolunu bulmanın derdinde! Şu platformdan reel hayata taşıyabildiğimiz ve samimi bir hukuk geliştirebildiğimiz insan sayısı o kadar sınırlı ki, insan nasıl yorumlasa bilemiyor. Ortada bir sorun var ve o sorunun adı samimiyetsizlik!
Basitçe örneklemek istiyorum: Şurada ifade ettiklerimize sempati duyan, beğenisini belirten insanların bir kısmının ve burada yazılanları okumaya bile üşenenlerin büyük çoğunluğunun aynı mecrada yarı çıplak fotoğraflarını paylaşan birtakım şahısları beğeni ve mesaj bombardımanına tutmasını nasıl okumak lazım acaba?! Kendi bedeninin menajerliğine soyunarak tatmin olan veya herhangi bir çıplak fotoğraf keşfedip üç dakika içinde beğeni yağmuruna tutmak için bilgisayar başına oturan "anarşistlere" biz neyi anlatıyoruz?!
Açıkçası bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.Bu dünyanın kurallarına,normlarına uymadığımız/ uyamadığımız için kendimize uyumsuzlar, dedik. Ben kendi adıma, her şeyin meta haline getirildiği günümüz koşullarında herkes yolundan dönse de nefes aldığı sürece Don Kişot misali yeldeğirmenlerine kılıç sallamaya devam edecek olanlara sesleniyorum sadece. Dolayısıyla diğerleri siktirsin gitsin, kendilerine uygun mecraları takip etsin. Zaten gerçek hayatta yolumuz kesişmiyor, burada da yüz göz olmayalım."
source: https://www.facebook.com/izmiryer6Distro/posts/2093408110803609

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder